Ana içeriğe atla

Muslimischen Namen

 

    Muslimischen Namen

Muslimischen Namen Jungs

Amir: Derjenige, der gebaut hat.

Ammâr: Wer macht einen Ort gepflegt?

Ihre Liebe: Transzendent, fortgeschritten, überlegen, ausgezeichnet.

Ata: Vater, Großvater, erfahren, kenntnisreich.

Atalay: Bekannt, berühmt.

Ataullah: Gottes Geschenk, Gewährung, Gnade.

Avşar: Wer macht den Job sofort.

Aykan: Sein Blut ist hell und lebhaft.

Aykut: Geschenk, Belohnung, Belohnung.

Aytekin: Der einzige wie der Mond ist sehr wertvoll.

Ayvaz: Ehemann, Ehefrau.

 

Babacan: Freundlich, zuverlässig, verständnisvoll.

Baha: Wert, Wert, Eleganz, Überlegenheit.

Bahadır: Tapfer, mutig, Held.

Bataillon: Held, mutig, sehr groß.

Batu: Stark, mächtig.

Badr: Vollmond. Schön wie am vierzehnten des Monats.

Behçet: Freude, lächelndes Gesicht, süß.

Behlül: Sehr lächelnd, Wohltäter, großzügig.

Behnan: Gutmütig, fröhlich, von allen geliebt.

Behram: Merih Stern.

Behzat: Ihre Abstammung ist wunderschön, edel geboren.

Bekir: Das erste Kind. Jung, frisch.

Bektaş: Peer, Ehepartner.

Bera: Tugend, er hat Verdienst.

Berkan: Singen, leuchten.

Berkin: Stark, solide.

Beşer: Mensch.

Bashir: Herold. Lächelnd.

Bilal: Su.

Bilgehan: Er hat tiefes Wissen.

Bişr: Lächelndes Gesicht.

Buğra: Männliches Kamel, Hindi, Löwe.

Burak: Das Pferd, auf dem unser Prophet in Mirac reitet.

Burhan: Beweise, solide Beweise, die die Wahrheit von der Lüge trennen.

Bülent: Hoch, hoch, groß.

Cafar: Tee, Bach, kleiner Bach.

Jabir: Mit Gewalt, erzwungen, siegreich.

Can. Aziz, Liebes. Herz.

Candar: Bewaffneter Soldat.

Caner: Kann freundlich sein.

Canib: Seite, Seite, Richtung.

Jârullah: Wer steht Allah nahe, Freund Allahs?

Celâl: Der Besitzer von Größe, Ehre, Perfektion und Huld.

Çelebi: Meister, gute Manieren und gute Person.

Cem: Souverän, Schah.

Cemal: Gesichtsschönheit

Cemaleddin: Die Schönheit der Religion, die Schönheit der Religion.

Cemali: Der mit dem schönen Gesicht, der Besitzer der Schönheit.

Gott, der Allmächtige: Großartig, ehrenwert

Chirurg: Operator, Operator.

Cevat: Sehr großzügig, offen, sehr großzügig.

Cevdet: Schön, makellos, großzügig, ausgereift.

Cezmi: Entschlossen, entschlossen.

Dschihad: Kämpfe mit dem Feind und der Seele um der Religion willen.

Cihangir: Einen großen Teil der Welt erobert.

Civan: Junger, frischer, junger Mann.

Cihanşah: Der Sultan der Welt.

Cübeyr: Kleiner Held, kleiner Mutiger.

Cuneyt: Kleiner Soldat, Soldat

Dahi: Begabt, äußerst intelligent, verständnisvoll.

Dâi: Diejenigen, die beten, beten, rufen zur wahren Religion.

Dânâ: Sachkundig, sachkundig.

Daniş: Wissen, Wissen, Wissen, Wissenschaft.

Danişmend: Sachkundig, Gelehrter.

Dâver: Der gerechte und gerechte, gerechte Herrscher.

Derwisch: Wer Demut für Gott akzeptiert.

Dilhan: Wer spricht aufrichtig und von ganzem Herzen.

Dilaver: Tapfer, mutig, männlich.

Doğan: Mutig und mutig.

 

Ecehan: Leiter der Gasthäuser.

Ecmel: Das Schönste, das Schönste.

Ecvet: Der Großzügigste, der alles verteilt. Das beste.

Ede: Ata, älterer Bruder, älterer Bruder.

Edhem: Schwarzes Höschen, werde fett.

Efe: Westanatolien tapfer, zeybek.

Efken: Schütze, destruktiv.

Eflah: Wer hat komplett überlebt, wer hat das meiste Glück bekommen.

Ekmel: Das ausgereifteste, perfekteste.

Ekrem: Er ist sehr großzügig, wohlwollend und hat viel Gnade.

Elvan: Bunt, Farbe für Farbe.

Emced: Sehr ehrenwert und würdevoll.

Emir: Das Oberhaupt eines Stammes, das Oberhaupt der Stadt.

Emre: Liebhaber, Freund, Bruder. Grand Seigneur.

Enes: Mensch.

Engin: Das endlose Meer.

Enver: Sehr hell, sehr hell, sehr hell, sehr schön.

Ercümend: Ehrlich, ehrenwert, respektiert.

Erdem: Tugend.

Ergün: Hartnäckiges, verspieltes und sich schnell bewegendes Pferd.

Erhan: Tapferer Hakan.

Erkam: Zahlen, Namen.

Erkan: Prinzipien, Pole, Häuptlinge.

Erkin: Wer handelt unabhängig?

Erman: Begierde, Begierde.

Erol: Der Mann, der sein Wort hält.

Ertuğrul: Saubere, mutige, richtige Person.

Esat: Sehr glücklich und glücklich.

Assad: Aslan, Gazanfer, mutig.

Esved: ​​Schwarz, brünett.

Eşref: Der ehrenwerteste, der würdigste.

Etem: Perfekt, vollständig.

Evran: Baht, große Schlange.

Eymen: Glückverheißender, sehr glücklich, besser. Der eine rechts.

Ezrak: Blau, himmelfarben. Rein und sauber wie Wasser.

Fazlı : İyilik, fazilet, erdem, lütuf.

Fahreddin : Dinin büyüğü, dinde övülmeye layık.

Fâlih : İsteğine kavuşan, başaran. Çiftçi.

Faris : Yiğit, mert, binici, at yetiştiricisi.

Faruk : Hak ile bâtılı ayıran.

Fasih : Güzel, düzgün ve açık konuşan.

Fatih : Fetheden, zapteden, aşan.

Fatin: Zeki, anlayışlı.

Faysal : Kesin hüküm vereni. Keskin kılıç.

Fazlullah : Allahü teâlânın lütfu. Üstün ve değerli

Feda : Kurban olma, gözden çıkarma.

Fedai : Canını esirgemeyen, can vermeye hazır.

Feramuz : Şanlı, şerefli, ün kazanmış.

Feramuş : Hatırdan çıkan, unutulan.

Ferhan : Sevinçli, neşeli, ferahlı, şen, memnun.

Ferhat : Sevinç, neşe sahibi.

Feridüddin : Dinin en üstünü.

Feridun : Tek, eşi ve benzeri olmayan, kıymetli cevher.

Ferman : Emir. Padişahların tarafından verilen emir.

Ferruh : Uğurlu, mübarek, yüzü nurlu, aydın.

Fettah : Fetheden, her türlü müşkülleri kolaylaştıran.

Feyyâz : Feyz, bereket ve bolluk veren.

Feyzullah : Allahü teâlânın feyzi.

Fuat : Kalb, gönül.

Furkan : İyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren.

Fuzuli : Fazla, anlamsız, yersiz.

 

Gazanfer : Yiğit, aslan gibi cesur.

Gazi : Savaştan sağ dönen.

Gevheri : Pırlanta gibi temiz insan.

Gıyas : Yardım eden.

Giray: Kırım hanı.

Gürbüz : Toplu, güçlü dinç erkek.

 

Habbab : Seven, sevgili, dost.

Habil : Yumuşak ve temiz huylu.

Hacib : Kapıcı, kapıcı başı.

Hafi : Güler yüzlü, çok ikramcı, gizli.

Hafid : Torun.

Hakan : Türk hükümdarı.

Hakem : Hüküm veren.

Haki : Hikaye eden, anlatan.

Hakkı : Doğru olan, irfan sahibi, insaflı.

Haldun : Devamlı yaşlanıp ihtiyarlamayan.

Halife : Birinin yerine geçen .

Halil : Dost, sevgili, samimi dost, içten arkadaş.

Haluk : İyi ve güzel huylu, geçim ehli, İslama yakışır.

Hamdullah : Allahü teâlâya hamd eden.

Hammâd : Çok hamd eden, çok dua eden.

Hamza : Aslan, heybetli, azametli.

Han : Hakan veya hakana bağlı hükümdar.

Hanefi : İstikamet üzere olan.

Hani : Yumuşaklık ve vakar sahibi.

Hasan : Güzel, iyi, hoş.

Haseki : Hükümdarların hizmetlerine tahsis edilen zat.

Hasibi : Cömert, hayırhah.

Hasin : Kuvvetli, sağlam, muhafaza eden.

Hâtem : Mühür, üstü mühürlü yüzük, en son.

Hattâb : Çok güzel konuşan ve nasihat eden.

Hatip : Hitabeden, güzel söz söyleyen.

Hayali : Hayal eden.

Haydar : Aslan, cesur, yiğit, kahraman.

Hayrani : Hayran olan.

Hayreddin: Dinde hayırlı kimse, dinin hayırlısı.

Haşim : Ezen, parçalayan. Hürmet ve ikram eden.

Haşmet : Heybet ve ihtişam sahibi. Tevazu gösteren.

Hazım : ihtiyatlı, basiretli, gözü açık, hazımlı.

Hızır : Yeşil.

Hicabi : Mahcup, utangaç, hayalı, edepli, terbiyeli, iffetli.

Hilmi : Yumuşak huylu, sabırlı, vakarlı, sakin.

Himmet : Lütfeden, gayret eden.

Hişam : Haya eden, utanan.

Hud : Büyük, çok hürmet eden.

Hulusi : Halis, saf, samimi, candan, içi temiz.

Hurşid : Güneş.

Huzeyfe : Küçük testici, çömlekçi çırağı.

Hüccet : Senet, vesika, delil.

Hüdâvendigâr : Hükümdar, sultan, âmir, hâkim.

Hüdayi : Hüdânın kulu.

Hümayun : Mübarek, mutlu, padişaha olan.

Hüsameddin : Dinin keskin kılıcı.

Hüseyin : Küçük güzel.

Hüsrev : Padişah, hükümdar, sultan.

 

İhsan : Hakkından fazlasını veren.

İhvan : Sadık, samimi, candan dost.

İkrime : Kerem sahibi, cömert.

İlhami : İlham sahibi.

İlker: İlk erkek çocuk.

İmadeddin : Din direği, devleti ayakta tutan.

İmam : Nümune, rehber, önder, başkan.

İnayetullah : Allah’ın lütfu, ihsanı.

İslam : Müslüman, Hakka teslim olan.

İsmâil (İb): Allahü teâlâya çok ibadet eden.

İzzet : Değer, şeref, kudret, hürmet ve ikram sahibi.

 

Kaan: Kağan. Hanların hanı, şahinşah.

Kabil : Kabul eden, önde olan.

Kadem : Ayak, adım.

Kâdir : Tükenmez güç ve kudret sahibi.

Kadîr: Çok güçlü, çok kudretli.

Kadı : Hüküm, karar ve hakimlik.

Kalender : Dünyadan el etek çekip boş dolaşan derviş.

Kamran : İsteğine kavuşmuş, mutlu, bahtiyar.

Kasım: Taksim eden, bahşeden.

Kâzım : Öfkesini, gazabını yenen.

Keleş: Güzel yakışıklı, bahadır.

Kemal : Olgunluk, bilgi ve fazilet sahibi.

Keramet : Kerem, ihsan, evliyada görülen harika.

Kerami : Soylu, şerefli.

Kerem : Asalet, izzet ve şeref sahibi. Cömert, eli açık.

Keremşah : Çok cömert, çok eli açık, çok soylu.

Key : Büyük hükümdar, padişah.

Keşşaf : Keşfeden, sırları çözen, gizlileri açığa çıkaran.

Kılıç: İki yüzü keskin eski bir silah.

Kıymet : Değer, baha, bedel, onur, itibar, makbul oluş.

Kiram : Soyu temiz olanlar, şerefli ve cömert olanlar.

Korkut: Büyük dolu tanesi.

Kuddusi : Mukaddes, ulvi, pak.

 

Levent : Bahriyeli. Boylu poslu, yakışıklı.

Levni : Renkli, boyalı.

 

Mahdum : Hizmet edilen, evlat.

Mahmud : Övülmüş, medhedilmiş, sena edilmiş.

Mahmur : Sarhoş, uykulu, baygın gözlü.

Murat : İstek, arzu, maksat. Seçilen

Mazhar : Nail olan, şereflenen, bir iyiliğe kavuşan.

Memun : Korkusuz, tehlikesiz, sağlam, emin.

Mecdeddin : Dinin büyüğü.

Mecnun : Deli, divâne, delice seven.

Medeni: Şehirli, bilgili ve görgülü.

Mert : Sözünün eri, yiğit, bahadır.

Mestan : Mest olmuş, bayılmış.

Metin : Sağlam, dayanıklı.

Mir : Amir, kumandan, bey, vali, hükümdar.

Miraç : Merdiven, yükselen, yükseklere çıkan .

Mirkelam : Kibar konuşan, hoş sohbet, sohbet adamı.

Mirza : Hükümdar soyundan gelen, beyzade.

Misbah : Lamba.

Mithat : Methetme, övme.

Muammer : Uzun ömürlü, ömür süren, yaşayan, talihli.

Muaz : Sığınan, korunan, sarılan.

Muhammed : Yerde ve gökte çok övülen.

Muharrem : Haram kılınmış, dinen yasak edilmiş.

Muhtar : Seçilmiş, seçkin.

Muhterem : Saygıdeğer, sayın, kıymetli, şerefli.

Muhteşem : Göz kamaştıracak büyüklükte veya güzellikte olan.

Muhyiddin : Dini ihya eden.

Muktedi : İktida eden, tâbi olan, uyan.

Muktedir : iktidarlı, gücü yeten.

Muktefi : İktifa eden, izinden takip eden, örnek tutan, birine uyan.

Muslih : Islah eden, düzelten.

Mustafa : Saf hale getirilmiş, süzülmüş, güzide.

Mutahhar : Temizlenmiş, mübarek.

Mutasım : Günahtan çekinen, eliyle tutan, yapışan.

Muteber : Kadri bilinen, kıymeti takdir edilen.

Mutemed : Kendisine itimat edilen, güvenilen.

Mutlu: Halinden, memnun, mesut, bahtiyar.

Muttalib : Talep eden, isteyen.

Mübarek : Bereketli, feyizli, uğurlu, hayırlı.

Mübeşşir : Müjdeci, hayırlı haber verip sevindiren.

Müjdat : İyi haber, müjdeli haber.

Mükerrem : Şerefli, muhterem, hürmete erişmiş.

Mülayim : Yumuşak huylu, medenice hareket eden.

Mümtaz : İmtiyazlı, üstün tutulmuş, seçkin, seçilmiş.

Müren : Akarsu, nehir, ırmak.

Mürsel : Gönderilmiş, yollanmış, nebi.

Müşir : İşaret eden, yol gösteren, mareşal.

Müzdad : Artmış, çoğalmış, uzun.

 

Nabi : Haberci, haber veren.

Namdar : Meşhur namlı, ünlü, tanınmış.

Nasreddin : Dine yardım eden.

Nebi : Haberci, haber getiren, peygamber.

Necat : Kurtuluşa, selamete eren.

Necati : Kurtulan, felah bulan.

Neccar : Dülger, marangoz, doğramacı.

Necdet : Kahraman, yiğit, efe.

Necih : Başarılı, galip, muzaffer.

Necmi : Yıldız

Nefi : Kazançlı, kârlı.

Nejat : Soy nesil, nesep, tabiat.

Nesimi : Hoş ve mülayim.

Nevzat : Yeni doğmuş çocuk.

Neşet Yetişen, ileri gelen, doğan.

Neşat : Sevinç, neşe, keyif.

Nihat : Tabiat, huy, yaratılış, bünye, karakter.

Nijad : Soy.

Niyazi : Yalvaran, yakaran, dua eden.

Nizam : Düzen, usul, tertip, yol,kaide, sıra, dizi.

Numan : Refah, konfor.

Nuaym : Hayat güzelliği, refah.

Nusret : Yardım, başarı, üstünlük, zafer, galebe, fetih.

Nüzhet : Neşe, sevinç, eğlence, temizlik, ferahlık.

 

Oğuz : Doğru, sağlam, güçlü, genç.

Oğuzhan : Oğuzların hükümdarı.

Okan : Anlayışlı, kavrayışlı.

Oktay : Hiddetli, kızgın, sinirli.

Orhan : Şehrin hakimi.

Osman : Aşere-i mübeşşeredendir. Yani Cennete girecekleri müjdelenen on kişiden biridir. Üçüncü İslâm halifesidir.

Ozan : Halk şairi, geveze.

 

Öktem : Gösterişli, korkusuz, güçlü.

Ömer : Diri, canlı, yaşayan hayat süren

Önder : Lider, şef, reis.

 

Peyami : Haberci.

 

Raci : Rica eden, yalvaran, ümitli, dileyen.

Racih : Üstün, kıymetli, faziletli ve itibarı fazla olan. Tercihli.

Rafet : Merhamet etme, acıma, esirgeme.

Ramazan : Çok sıcak olan, günahları yakan.

Ramiz : İşaret koyan, işaretle konuşan.

Rauf : Pek esirgeyen, çok merhamet eden.

Recai : Rica eden, dua eden, Allahü teâlâya yalvaran.

Recep : Mübarek, muazzam, muhterem; kıymetli.

Refah : Bolluk, rahatlık, her türlü sıkıntıdan kurtulma.

Re'fet : Acıyan, merhamet eden.

Reha : Kurtuluş, halas.

Reis : Baş, başkan.

Resül : Yeni bir kitap ile gönderilen peygamber.

Reşat : Hak yolunda yürüme, doğru yol.

Reşid : Akıllı, iyi ve olgun.

Rifat : Yükseklik, yücelik, büyük rütbe.

Rüçhan : Üstün olan.

Rıdvan : Razı, memnun. Cennetin kapısındaki melek.

Rıza : Kadere razı olan. Tasavvufta iradenin yok edilmesiyle elde edilen makam.

 

Sadeddin : Dinin mübarek kişisi.

Sadullah : Allahü teâlânın saadeti.

Sadun : Uğurlu olan, uğur getiren.

Safa : Saf, berrak, temiz, kedersiz, gönlü şen.

Saffet : Saf, halis, temiz. Hile ve dubaradan uzak olan.

Saffan : Saf, halis.

Salahaddin : Dine bağlı, dini düzgün.

Sâman : Servet sahibi, zengin, rahat, dinç, düzenli.

Sedat : Doğru ve haklı

Selami : Barış, huzur ve selamet sahibi.

Selçuk: Sel gibi akan.

Selman : Barışçı, sulhçu.

Serdar : Asker başı, kumandan, komutan, reis.

Serhat : Sınır boyundaki asker.

Sertaç : Başa konan taç.

Server : Baş, reis, seyyid, bir topluluğun ileri geleni.

Sevban : Elbiseli, giyinmiş, kuşanmış.

Seyfi : Kılıç kuşanmış, asker.

Seyfullah : Allah’ın kılıcı, askeri.

Seymen : Çiftlik bekçisi.

Seyyid : Efendi, bey, Peygamber efendimizin torunu Hazret-i Hüseyin’in soyundan gelenler.

Sezgin : Sezen sezici, duygulu, hassas.

Sinan : Mızrak, süngü.

Sirac : Lamba, ışık, güneş, ay.

Siraceddin : Dinin kandili.

Siyami : Oruçlu, kendini kötülüklerden men eden.

Soner : Bir işte son yardımı yapan. Son olması istenen.

Sunullah : Allah’ın kudreti, meydana getirdiği varlığı.

 

Şaban : Aralık, fasıla.

Şabi : Cemaat ehli.

Şadan : Sevinçli, keyifli, neşeli, bahtiyar.

Şahap : Alev, ateş parçası, akan yıldız.

Şahinalp: Şahin gibi yiğit.

Şahsüvar : Usta binici, çok iyi ata binen.

Şâfi : Şefaat eden, şifa veren.

Şarani : Saçı gür

Şecaeddin : Dinin kahramanı, dinin yiğidi.

Şehlevent : Uzun boylu, yakışıklı genç.

Şemseddin : Dinin güneşi.

Şemsi : Güneş gibi parlayan.

Şerafeddin : Dinin şereflisi.

Şeref : Asil, yüksek, şanlı, şöhretli atalara sahip olmak.

Şevket : Büyüklük, kudret ve kuvvetten doğan haşmet.

Şevki : Şevkli, neşeli, istekli.

Şeyban : Saçlarına ak düşmüş, ihtiyar, yaşlı.

Şihab : Cesur, parlak yıldız, kıvılcım.

Şihabeddin : Dinin parlak yaldızı.

Şinasi : Tanıyan, tanıyıcı, bilen, anlayan.

Şir : Aslan.

 

Taceddin : Dinin tacı.

Taci : Taçlı.

Tahsin : Kale gibi sağlamlaştırma.

Taki : Günahtan kaçınan, dinine bağlı.

Talat : Yüz, çehre, dindar.

Talha : Bir zamk ağacı.

Tamer : Tam erkek.

Taner : Şafak gibi canlı erkek.

Tanju : Türk hükümdarı [Çinlilerce]

Tarkan : Dağınık, perişan.

Tarık : Sabah yıldızı, parlak yıldız.

Tayfur : Uçan, yükselen.

Taylan : Uzun boylu.

Tayyar : Uçan, uçucu uçma kabiliyeti olan.

Tekin : Uğurlu, hayırlı.

Temel : Asıl, esas.

Tevfik : Uygun getirme, Allah’ın yardımına kavuşma.

Timur : Demir gibi sağlam.

Timurtaş : Demir ve taş gibi sağlam.

Tufan : Afet, felaket, çok şiddetli yağmur.

Turan : Cesur atılgan, yiğit.

Turanşah : Cesur Türk hükümdarı.

Turgay : Küçük kuş, sığırcık.

Turgut : Belde, yerleşme merkezi, mesken.

 

Ubeydullah : Kulcağız, kölecik.

 

Üsame : Bir aslan cinsi.

 

Vakkas : Savaşçı, okçu.

Vakur : Ağırbaşlı, temkinli.

Vakıf : Duran, ayakta duran.

Vâlâ : Yüksek, yüce.

Vecdi : İlahi aşka dalan, vecde gelen, kendinden geçen.

Vecit : Vecde gelen, İlahi cezbe ile bayılan.

Vecihi : Bir kavmin büyüğü.

Vedat : Sevgi ve dostluk gösteren.

Vefa : Sözünde duran, dostluğunu devam ettiren.

Veli : Ermiş.

 

Yahya : Canlı, hayat süren.

Yaver : Yardım edici, imdada koşan.

Yavuz : Yaman, korkusuz.

Yekta : Tek, eşsiz, benzersiz.

 

Zafer : Maksada ulaşma, barışma, düşmanı yenme.

Zâfir : Zafer kazanan, üstün gelen.

Zamir : Yürek, iç, vicdan.

Zekai : Çabuk anlayışlı, keskin zekalı.

Zekeriyya : Erkek zat.

Zeyd : Artan, çoğalan.

Zeynel : Süslü.

Ziver : Süs, ziynet ehli.

Ziya : Işık, aydınlık, nur.

Ziyad : Fazlalık, çokluk, bolluk.

Zübeyr : Akıllı.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gece Cenaze Gömülür mü?

Cenazeyi gece vakti defnetmek mekruh değildir. Gerekirse defnedilebilir, bir sakınca yoktur. Ancak İslâm ulemâsı cenazeyi gündüz defnetmeyi daha uygun bulmuşlardır. Çünkü çoğu kere gündüz vakti cenazenin hem taşınması, hem kabrinin kazılması, hem de defnedilmesi daha kolay ve zahmetsiz olur. Cenazeyi defin işleminin ikindi namazından sonra yapılması günümüzde pek uygun görülmüyor. Halbuki Peygamber Efendimiz gecenin geç saatlerinde defnedilmişti. Bu iki mesele arasında bir tezat yok mudur?” Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) Hicretin 11. senesi Rabiülevvel ayının 12′sinde Pazartesi günü ebedî âleme göç etti. Müslümanlar o gün halife seçimi ile meşgul oldular. Bunun için Peygamberimizin (a.s.m.) yıkanması, teçhiz ve tekfini Salı gününe kaldı. Cenaze namazını önce erkekler, sonra kadınlar, daha sonra da çocuklar sırasıyla kıldılar. Çünkü vefat ettiği odaya defnedileceğinden cemaatin tamamını alamamıştı. Cenaze namazı gece gündüz devam etti. Çarşamba günü geç vakitler olmuştu. Yapılan vaz...

CENAZE NASIL DEFNEDİLİR?

CENAZE NASIL DEFNEDİLİR ? CENAZE NASIL GÖMÜLÜR? Cenaze kabre götürülüp omuzlardan indirilince bir engel yoksa, cemaat oturur. Cenaze omuzdan inmeden oturmaları mekruh olduğu gibi, cenaze yere indikten sonra ayakta durmaları dahi mekruhtur. Kabrin bir insan boyu kadar derin olması yeterlidir. Kabirlerde lahit yapmak faziletlidir; kabrin içinde kıble tarafı oyulur ve ölü, yüzü kıble tarafına gelecek şekilde sağ tarafı üzere buraya konur. Lahitin önüne tahta, kerpiç veya kamış gibi şeyler konur ve böylece atılan toprak ölünün üstüne değil, bu şeylerin üstüne gelmiş olur. Bu ölüye saygının bir gereğidir. Eğer kabrin kazıldığı yer lahit yapılamayacak derecede yumuşak veya ıslak ise, bu durumda, dere gibi bir çukur kazılır, ki buna şak (yarma) denir. Gerekirse bunun iki yanı kerpiç veya tuğla gibi bir şeyle örülür. Sonra ölü bunların arasına konur ve üzerine ölüye dokunmayacak şekilde tahta veya kerpiçle tavanımsı bir örtü yapılı...

Atib Cenaze Fonu - Atib Cenaze Fonu Nedir?

Atib Cenaze Fonu Nedir? Atib Cenaze Fonu  memleketinden uzakta yaşamakta olan ancak vefatı durumunda naşının vatan topraklarına götürülmesini ya da bulunduğu ülkede kendi inanışına uygun bir şekilde defnedilmeyi isteyen vatandaşlarımızın işlemlerini yürütmek amacı ile kurulmuş bir yardımlaşma ve dayanışma kuruluşudur. Atib Cenaze Fonu  olarak vefat durumu yaşandığında karşılaşılabilecek tüm sorunları çözüyor ve gerçekleştirilmesi gereken tüm işlemleri yerine getirerek sürecin herhangi bir aksaklık olmadan tamamlanmasını sağlıyoruz. 40 yılı aşkın bir süredir bu alanda verdiğimiz hizmet ile vefat anından defin aşamasına kadar en ince detayları dahi titizlik ile neticeye ulaştırıyoruz. ONLİNE BAŞVUR Atib Cenaze Fonuna Neden Kayıt Olmalıyım? Cenaze süreci gurbette yaşayanlar için oldukça karışık ve masraflı bir süreçtir. Vefat eden bireyin yakınlarının acılı günlerinde bunca detaylı işlemi gerçekleştirmesi hem zor hem de zaman alıcı...